I. GENEL PROFİL
Petrol; benzin, propan, gaz yağı, fuel oil, asfalt, çoğu plastik ürünleri, boyalar, haşere öldürücüler, çözücüler ve kozmetikler gibi her gün kullandığımız ürünlerin yapısında bulunur. Hatta bazı giysiler ve ilaçlar da petrolden
yapılırlar. Petrol ve doğal gaz fosil yakıtlardır. Bunlar milyonlarca yıl önce yaşamış bitkilerin ve hayvanların kalıntılarından oluşurlar ve sınırlı miktarda bulunurlar.
Petrolün içeriğinde yoğun olarak metan, etan ve propan gazları bulunur. Petrol, ham yani işlenmemiştir. Petrolün işlenmesiyle Benzin, Dizel, Gaz yağı, Fuel Oil ve Motorin elde edilmektedir. Arıtımevi (rafineri), ham petrolün işlenip daha kullanışlı petrol ürünlerine dönüştürüldüğü üretim alanıdır. Arıtımevleri genelde büyük borular ile donatılmış geniş alan kaplayan yapılar görünümündedirler.
Petrol ilk olarak 4.yüzyılda Çin’de ısınma ve aydınlatma amacıyla kullanılmıştır. 1861 yılında ise Mirzoeff adındaki bir iş adamı Azerbaycan-Bakü’de ilk petrol rafinerisini kurmuştur. 19.yüzyılın sonlarına doğru petrolle çalışan motorun bulunmasıyla petrolün önemi ve petrol ihtiyacı doğal olarak artmıştır.
Türkiye’de Kocaeli, Kırıkkale, Aliağa, Batman ve Mersin’de olmak üzere beş petrol rafinerisi vardır. Petrol üretiminin aşamaları;
- Keşif
- Petrol kuyusu açma
- Petrolü doğalgaz ve ağır metallerden ayırma
- Nakil ve depolama
- Arıtma (Ham petrolün işlenmesi) dır.
II. PETROL RAFİNERİLERİNDE TEHLİKELER, HASTALIKLAR ve KAZALAR
II.1. Hastalıklar
II.1.1. Kimyasal Tehlikelerden Kaynaklanan Hastalıklar
Petrol, gasolin veya doğal gazın içerisinde bulunan kükürtü ayırmak için yapılan hidrojenle kükürt giderme işleminde ortaya çıkan hidrojen sülfür soluma veya deri yoluyla vücuda girer. Vücuda giren miktarına göre farklı seviyelerde dolaşım ve sinir sistemini etkiler, mukozayı tahriş eder. Bu sunuk kalma sonucu çalışanlarda, bronşit*,astım* ve amfizem* görülebilir. Düşük konsantrasyonlarda sunuk kalma sonucu, baş ağrısı, bulantı, denge bozuklukları, gözlerde tahriş; daha yüksek konsantrasyonlarda bilinç kaybı hatta ani ölümler ortaya çıkabilir. (ÇSGB, 2011)
Petrol ve doğal gazın temas ettiği gıda ve sıvıların tüketilmesi veya petrol dumanlarının solunması düzensiz adet görme, düşük, ölü doğum gibi üreme sağlığı sorunlarına neden olur.
Petrol rafinerilerinde çalışan işçilerde petrol ve doğalgaza sürekli temas edilmesi sonucu dudak, mide, karaciğer, pankreas, bağ dokusu, prostat, göz, beyin ve kan kanseri görülme riskleri artar. Sadece rafineride çalışanlarda değil petrol sondajı yapılan bölgelerde yaşayanlarda da kanser* hastalığına yakalanma riski artar.
Özellikle petrol sızıntısı yaşandığı durumlarda sızıntıyı temizleme işinde çalışanlar, yoğun miktarda petrol dumanına sunuk (maruz) kaldıklarından akciğer kanseri görülme riski artar.
II.1.2. Fiziksel Tehlikelerden Kaynaklanan Hastalıklar
Petrol rafinerilerindeki yakma faaliyetleri sırasında kullanılan yakma bacaları gürültülü çalışırlar. Yakma faaliyetleri sırasında çalışanların gürültüye sunuk kalmaları gürültüye bağlı işitme kayıplarına neden olabilir.
II.1.3. Biyolojik Tehlikelerden Kaynaklanan Hastalıklar
Petrol rafinerilerinde toprak ve yer altı sularının kirliliğinden dolayı çalışanların bulaşıcı hastalıklara yakalanma tehlikeleri vardır.
II.2. Kazalar
Petrol rezervlerinde petrol ile birlikte bulunabilen doğalgazın yakılarak petrolden ayrılması işlemi sırasında yangın ve patlama tehlikesi vardır. Ayrıca bu işlem havayı kirletir ve çevrede yaşayanlara zarar verebilir.
Petrol gibi kolay yanabilen bir maddenin yoğunlukla bulunduğu bir ortamda tabii ki yangın riski çok yüksektir. Tanklarda depolanan veya tankerlerle taşınan petrolün bir tutuşturucu ile patlama riski vardır. Petrol rafinerilerinde meydana gelebilecek bir yangın veya patlama zincirleme kazalara neden olacağı için en önemli kazalardandır.
Petrol kuyusu açma veya sismik test sırasında gerçekleştirilen bilinçli patlamaların kontrolden çıktığı durumlarda yine hem çalışanların hem de çevrede yaşayanların hayatı tehlikeye girer.
Petrol sızıntıları sıklıkla boru hatları, tankerler ya da gemilerde taşıma sırasında ortaya çıkar. Petrol, depolama tanklarından da sızabilir. Bu sızıntılar toprağı, suyu, hayvan ve insanları etkileyebilecek kazalardır. Sızıntı yaşandığında sızan petrolün bir tutuşturucu ile buluşması sonucu yangın çıkma tehlikesi vardır. Ayrıca, oluşan sızıntıyı temizlemek üzere görevlendirilen çalışanların petrole teması sonucu sağlık sorunları yaşama tehlikesi de vardır.
III. PETROL RAFİNERİLERİNDE SAĞLIK VE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Petrol rafinerilerinde üretim sisteminin insan gücü odaklı değil makine odaklı olması gerekir. Böylece insanın petrol ve türevlerinden kaynaklanacak hastalıklara yakalanma riskleri yok edilebilir. Ayrıca insan kaynaklı hataların ve dikkatsizliklerin yaşanmamasını sağlanabilir.
Petrol, gasolin veya doğalgazın buharlarının solunabileceği alanlarda çalışanlar kimyasal dumanlarına karşı uygun solunum yolu koruyucuları kullanmalıdır.
Çalışanların tüketecekleri gıda ve suyun sağlıklarına zarar vermemesi için hijyenik ortamlarda depolanmaları ve tüketilmeleri gerekir.
Çalışanların petrol ürünleriyle temas halinde çalışmalarının gerektiği durumlarda petrol ürünlerinin cilde temasını engelleyebilmek için kimyasallara dayanıklı iş tulumları, eldivenler kullanılmalıdır. Aynı şekilde petrol sızıntısı yaşanan durumlarda sızıntıyı temizleyecek olan çalışanlar, petrolü geçirmeyecek botlar, sıvı geçirmez kapşonlu iş tulumları, eldivenler ve solunum yolu koruyucuları kullanmalıdır.
Rafinerilerin gürültülü ortamlarında çalışma yapanların kulak koruyucu kullanmaları gerekir.
Çalışanların bulaşıcı hastalıklara yakalanmalarının engellenebilmesi için çalışma ortamı ve rafineri yerleşkesinin hijyenine özen göstermek gerekir.
Petrol rafinerilerinde yangın ve patlamadan kaçınabilmek için tutuşturucu kaynakların kontrollü şekilde kullanılmaları gerekir. Kullanılan elektrik tesisatı exproof özellikte olmalıdır.
Sızıntı olduğu durumlarda kullanılmak üzere yerleşkede saz, talaş, mısır koçanı, tüy, kil, yün veya kum gibi petrolü emen maddeler bulundurulmalıdır.
DİPNOTLAR
* Amfizem, akciğerlerin en ufak birimi olan hava kesecikleri (alveoller) harap olduğunda ortaya çıkar. Amfizem akciğerlerdeki alveollerin genişlemesi ve yapılarının bozulmasıdır. Klasik belirtisi nefes darlığıdır.
* Astım, solunum yollarının ataklar halinde gelen tıkanmaları ile kendini gösteren kronik bir hastalığıdır. Astımda solunum yollarının şişmesi ve tıkaçların oluşması sonucu havanın akciğerlere girip çıkması engellenir. Hastalar ataklar arasında kendilerini iyi hissederler. Ataklar sırasında öksürük, göğüste sıkışma hissi, solunumda hızlanma, hırıltı ve nefes darlığı olur. Astımlı hastalar çevredeki birçok maddeye astımlı olmayanlara göre daha duyarlıdır. Bu uyarılar hastalarda hırıltı ve öksürüğe yol açar.
* Bronşit, akciğerlere giden havayollarının iç yüzündeki zarın iltihaplanmasıdır. Akut ve kronik olarak iki gruba ayrılır.
1- Akut Bronşit: Genellikle grip, kızamık, boğmaca veya tifo gibi hastalıklar sırasında görülür.
2- Kronik Bronşit: Bu çeşit bronşitte; havayollarını yağlayan bezler büyümüş, iç yüzlerinde bulunan tüyler görevini yapamaz olmuştur.
* Kanser, Latincede yengeç anlamına gelen “crab” sözcüğünden türetilmiştir. Yunanlı hekim Hipokrat, hastalığın başladığı bölgeden diğer organlara yayılmasını gözlemleyerek bu tanımlamayı yapmıştır. Kanser vücuttaki bir hücre grubunun farklılaşarak, aşırı ve kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu meydana gelmektedir. Normalde hücrelerin büyümesi ve çoğalması bir düzen içerisinde olmaktadır. Buna paralel olarak doku ve organlar da görevlerini normal olarak yapabilmektedirler. Ancak bu hücreler anormal şekil ve hızda büyümeye ve çoğalmaya başlarlarsa, tümör adı verilen kitle oluşumuna yol açarlar. Bu anormal hücrelerin köken aldığı organa göre hastalık adlandırılır(akciğer kanseri, meme kanseri, prostat kanseri vs.). Kanserler, iyi huylu ve kötü huylu olarak adlandırılırlar. Kötü huylu olanlar yayılma eğilimi yüksek olanlardır. Kanser hücrelerinin bütün vücuda yayılmasına metastaz adı verilir.
KAYNAKLAR
1. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü. Meslek Hastalıkları Rehberi. Kasım 2011. Ankara
2. Conant, J. Fadem, P. Toplum İçin Çevre Sağlığı Rehberi. Petrol, Hastalık ve İnsan Hakları. Çeviri:Prof. Dr. Nazmi Zengin. Eylül 2011. Konya.