" “İş Güvenliği Sergievi” programının temel amacı, küçük ve orta ölçekli işletmelerin çalışma koşullarını geliştirmektir.Bu nedenle, uygun bir “iş güvenliği hizmetleri sistemi” geliştirmek bu programın vazgeçilmez parçalarından biridir.
Fişek Enstitüsü’nün çalışan çocuklara yönelik olarak yürüttüğü eylemleri içerisinde, özellikle çalışma ortamının iyileştirilmesi düşüncesi nedeniyle bu program çok önemli bir yer tutmaktadır.
“Sergievi” ve “İş Güvenliği Hizmet Sistemi”nin getirdiği üç vurgu önemlidir. Bunlar; önlem seçmenin uzman işi olduğu, alınan önlemin kalitesinin ve sürdürülebilirliğinin önemi ve çalışanların küçük yaşlardan başlayarak davranış değişiklikleri kazanmaları gereğidir.
Bu üç vurguyu irdeleyelim:
1. Önlem seçmek uzman işidir.
İşyerlerinde, sağlık ve güvenlik yönünden tehlikelerin değerlendirilmesi ve buna karşı alınacak önlemlerin, toplu önlemlerden kişisel önlemlere kadar tasarımlanması bir bütün oluşturur ve aşama aşama tasarımlanmalıdır
Hiç kuşkusuz bu bir uzman işidir. Kaldı ki, işyerlerindeki zararlı etmenlerin birbirinden çok farklı oluşu, görünüşte aynı yönteme başvurulsa da, farklılıklar göstermektedir. Sözgelimi, zehirli dumanlara, gazlara, buharlara karşı, havalandırma yetmiyorsa, solunum koruyucuları (maske) kullanılır. Ama maskeler, tozların, dumanların, buharların ve gazların çeşitlerine göre farklılıklar gösterir. Kömür tozu için kullanılan maske farklıdır; çözücü buharları için kullanılan maske farklıdır. Aynı biçimde, yangın söndürmede su, köpük vb kullanılması, yangın bölgesindeki malzemeye göre farklılıklar göstermektedir.
İşyerlerinde sağlık ve güvenlik önlemlerinin seçimi ve uygulanması bir uzman işidir. Onun için biz bunu “doktor reçetesi”ne benzetiyoruz. Diyoruz ki, “iş güvenliği mühendisi”nin reçetesi olmadan lütfen tedaviye başlamayın !
2. Alınan önlemin kalitesi ve sürdürülebilirliği önemlidir.
İşyerlerinde sağlık ve güvenlik önlemlerin alınmasındaki hata ve yetersizlikler, hiç alınmamasından daha büyük tehlike yaratmaktadır.
Birincisi, çalışanlar, yeterli önlemin alınmış olması sanısıyla, hareket edecekler ve tehlike karşısında korumasız kalacaklardır.
İkincisi, önlemlerin işe yaramadığı ve bu sorunu çözmenin yolu bulunmadığı izlenimi yerleşecektir.
Üçüncüsü, yetersiz önlemler, yeterli önlem alanların ya da kaliteli koruyucu malzemeleri kullanıma sunanların piyasadan çekilmesini getirecektir.
Dördüncüsü, yapılan harcamalar boşa gidecek ve işverenin yeniden yeniden sağlık-güvenlik için kaynak ayırma isteği körelecektir. Bu da kaynakların boşa akıp gitmesi demektir.
Önlemlerin sürdürülebilirliği önemlidir. İzlenmeyen ve geliştirilmeyen önlemler, yetersiz konuma düşer ve tehlike yaratır. Bu çalışmalarda, bilimsel ve teknik alandaki gelişmelerin izlenmesi ve uygulanması hem mesleksel etiğin hem de iş yasalarının gereğidir.
3. Çalışanların küçük yaşlardan başlayarak davranış değişiklikleri kazanmaları gereklidir.
Kişinin eğitiminde en önemli evre, küçük yaşlardır. Küçük yaşta edindiği bilgi, deneyim ve alışkanlıklar, ileriki yaşlarda değiştirilmesi çok güç bir tablo sergilemektedir.
Çalışma yaşamına erken yaşlarda atılan çocukların, küçük işyerlerinde ve usta-kalfa-çırak yöntemiyle yetişen ve uygulamada eski teknolojileri kullanan işyerlerinde aldıkları eğitim, sağlık-güvenlik boyutuyla da oldukça yetersiz kalmaktadır. “İş”i, sağlık güvenlik boyutundan ayırmak olası değildir. Ama ayırıldığında da, yerleşen iş alışkanlıkları, ömür boyu, kendisi ve çevresi için, sağlık – güvenlik tehlikesi oluşturmaktadır.
Bu bakımdan “Sergievi” programının en önemli hedeflerinden beri, işyerlerinde ve Mesleki Eğitim Merkezleri’nde yürütülen eğitim çalışmaların, görsel malzemeler ve ileri ders araçları ile desteklenmesi; aktif yöntemle yürütülmesidir. Tazeleme eğitimleri ile kazanılan bilgiler yenilenmeli ve işyeri çalışmaları ile de bu bilgiler eyleme dönüştürülmelidir.
İŞ GÜVENLİĞİ HİZMET SİSTEMİ
“İş Güvenliği Hizmet Sistemi”nde, çalışmanın ilk koşulu, “gönüllülük”e ve “istem”e dayanmasıdır. Bunun için hem işverenin ve hem de işçilerin gereksinmelerinin buluşturulması önem kazanmaktadır.
İşçilerin gereksinmeleri, sağlık – güvenliklerinin sağlanması ve kazası belasız çalışma yaşamını tamamlamaktır. Ancak güvensiz alışkanlıklar, soyut düşünme (riski sezebilme) pratiğinden yoksunluk ve umursamazlık, bu gereksinmelerin kendisini hissettirmesine engel oluşturmaktadır.
İşverenlerin gereksinmeleri, bir yanıyla yasaların kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmektir; diğer yanıyla da, işçinin veriminin kesintisiz ve artarak sürdürülmesidir. Ülkemizde çalışma yaşamının denetimindeki yetersizlikler ve hizmet sunum zincirlerinin oluşmamış olması, işverenin yükümlülüklerini görmezden gelme kolaycılığını desteklemektedir. Öte yandan, işçilerin konuyla ilgili gönülsüzlükleri, komşularının ya da aynı rekabet ortamındaki diğer işverenlerin kural-dışı davranışları caydırıcı olmaktadır. Ancak, son yıllarda, “Kalite” kavramının öne çıkması ve aranır olması yeni bir denetim zinciri oluşturmaktadır.
Bu noktada, kalite kavramının içinde barındırdığı, iş sağlığı güvenliği boyutunun iyi işlenmesi ve yaşam biçimine dönüştürülmesi çok önemlidir. Bu da, hizmetin, bir sisteme dönüştürülmesi ile sağlanabilir. “İş Güvenliği Hizmet Sistemi”, bir yaşam biçimi sunmaktadır.
Sistem şunları içermektedir:
İşyerinde tehlikelerin uzmanlar tarafından, işçi-işverenle birlikte yapılan toplantılarda saptanması : Bu toplantılar, “risk analiz form”larının gruplar, takımlar ya da çemberler halinde tartışılarak doldurulması sonrası yapılmaktadır. Böylece, yalnızca dışarıdan gelen konunun uzmanının dayatması ile değil, onun da tartışmaya katıldığı bir ortamda, konunun asıl sahiplerine buldurularak saptanmasını içermektedir. Bunun için “check-list”ler ve kılavuzlar hazırlanmaktadır.
Saptanan tehlikelerden o ana kadar ne ölçüden etkilenildiğinin ortaya konulması için, halen çalışan işçilerin sağlık muayeneleri ve çalışma ortamı ölçümleri yapılmaktadır. Bu çevresel ölçümler arasında, gürültü düzeyi, aydınlanma düzeyi, termal konfor koşulları, bazı gaz ve buhar ölçümleri sayılabilir.
Saptanan tehlikelerin giderilmesi için izlenecek yollar tartışılmaktadır. Burada, kişisel koruyucu malzeme kullanarak sorunu çözme kolaycılığından çok, toplu önlemlere yönelinmektedir.
Kişisel koruyucu malzeme kullanımı gerektiğinde ve istenirse, bu konuda da seçenekler sunulmakta ve yol gösterici olunmaktadır. “Sergievi”, kaliteli ve amaca uygun kişisel koruyucu malzemeleri elde edebilmenin de bir yoludur. Özellikle, “kişisel koruyucu piyasası”nın ve bunun doğal sonucu olarak “yerli üretiminin” gelişmediği ülkemizde, bu yol göstericilik büyük önem kazanmaktadır.
Eğitim çalışmalarında, çalışanların (çocuklar da içinde), konuya bakışları irdelenmekte; çok boyutlu ve “önleme” ağırlıklı düşünmelerine çabalanmaktadır. Yanlış algılamalarının ortaya konulmasına ve değiştirilmesi için “gülümseyen söylem” teknikleri ortaya konulmaktadır. İş güvenliği önlemlerin yaşama geçirilmesinin koşulu, kişilerin ikna edilmeleri yoluyla, önlemleri uygulamama alışkanlıklarının üstesinden gelinmesidir.
Bütün çalışmalar, belgelenmekte, gelişmeler not edilmekte; en önemlisi, “ön test”, “son değerlendirme testi” ve “eğitim ortamının ve eğitimcilerin değerlendirilmesi anketi” ile katılımcılardan geri-besleme elde edilmeye çalışılmaktadır.
SERGİEVİ :
İş Güvenliği Sergievi, iş güvenliği hizmet sisteminin en önemli araçlarından biridir. Ancak bu çalışma, tek başına “kişisel” korunma malzemelerini sergileyen bir fuar çalışması değildir. Aynı zamanda, “eğitsel” ve “bütüncül” bir yaklaşım da ortaya koymaya çalışmaktadır.
Bütüncül yaklaşımıyla, alınması gereken “grupçu” (ya da toplu) önlemleri de, “tekil” (ya da kişisel) önlemleri, birbirini tamamlar biçimde ele almaktadır. Hiç kuşkusuz işyeri ortamının olumlu hale getirilmesi için başvurulacak mühendislik önlemlerine öncelikle başvurulmalıdır. Kişisel korunma malzemelerinden (maske, kulak tıkacı vb) yararlanmak son çaredir. Onun için sergievinde, yangında ilk müdahaleden yaralanmada ilk müdahaleye kadar; solunum sistemini tehdit eden etmenler ve bunların kaynakta giderilmesini öneren önlemlerden, maske çeşitlerine kadar geniş bir yelpaze içinde sunum yapılmaktadır.
Eğitsel yaklaşımı, sunulan çeşitler ve elle tutma-gözle görme olanağından yararlanarak, sergievinin bir eğitim ortamı olarak kullanılmasıdır. Özellikle Çıraklık Eğitimi Merkezi’nde teorik eğitim görmekte olan çalışan çocukların, iş sağlığı güvenliği eğitimlerinin bu ortamda gerçekleştirilmesi, onları için daha öğretici olmakta; küçük yaşlardan elde edilecek sağlıklı-güvenli çalışma yaklaşımının, ileride halka halka çalışma yaşamına yansıtılacağı umut edilmektedir. Bunun yanında, yetişkin işçilere de eğitim verilmekte ve seçenekler tanıtılmaktadır.
Sergievi’nde isteyenlere uygunluğu iş güvenliği uzmanınca saptanmış, “kişisel koruyucu malzeme” de satılmaktadır. Ancak, sergievini, herhangi bir satış mağazasından ayıran 2 önemli fark vardır: Birincisi, “iş güvenliği uzmanı reçetesi”ni aramasıdır. İkincisi de, satışı bir amaç değil, bir kolaylık olarak görmesidir.
Başlangıçta, Uluslararası Çalışma Örgütü’nce desteklenen Sergievi çalışması, bugün kendi olanaklarıyla yoluna devam etmektedir. Yarattığı küçük ve sembolik fonlarla da kendisini geliştirmektedir.